SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CUM’A BAHSİ

<< 845 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

3 - (845)  حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. حدثنني سالم بن عبدالله عن أبيه ؛

 أن عمر بن الخطاب، بينا هو يخطب الناس يوم الجمعة، دخل رجل من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم. فناداه عمر: أية ساعة هذه ؟ فقال: إني شغلت اليوم. فلم أنقلب إلى أهلي حتى سمعت النداء. فلم أزد على أن توضأت. قال عمر: والوضوء أيضا  وقد علمت أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يأمر بالغسل !

 

[ش (فلم أنقلب إلى أهلي) الانقلاب هو الرجوع. قال تعالى: {وينقلب إلى أهله مسرورا}. (والوضوء أيضا) هو منصوب. أي وتوضأت الوضوء أيضا فقط. قاله الأزهري وغيره].

 

{3}

Bana Harmeletü'bnü Yahya rivayet etti. Dediki: Bize İbni Vehb rivayet etti. Dediki: Bana Yûnus İbni Şihâb'dan naklen haber verdi. Demişki: Bana Salim b. Abdillâh, babasından naklen rivayet ettiki,

 

Ömeru'bnü'l-Hattâb bir cuma günü cemaata hutbe okurken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabından biri (mescide) girmiş. Ömer ona :

 

  Bu saat hangi saatdir diye nida etmiş. Gelen zât:

 

  Ben, bu gün çalıştım, evime dönemeden ezanı işittim de abdest almakdan fazla bir şey yapamadım; cevâbını vermiş. Ömer:

 

  Abdestle yetinmen de öyle! Bilirsin ki Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yıkanmayı emrederdi., demiş.

 

 

4 - (845) حدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا الوليد بن مسلم عن الأوزاعي. قال: حدثني يحيى بن أبي كثير. حدثني أبو سلمة بن عبدالرحمن. حدثني أبو هريرة ؛ قال:

 بينما عمر بن الخطاب يخطب الناس يوم الجمعة. إذ دخل عثمان بن عفان. فعرض به عمر. فقال: ما بال رجال يتأخرون بعد النداء ! فقال عثمان: يا أمير المؤمنين ! ما زدت حين سمعت النداء أن توضأت. ثم أقبلت. فقال عمر: والوضوء أيضا ! ألم تسمعوا رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "إذا جاء أحدكم إلى الجمعة فليغتسل".

 

{4}

Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. Dediki: Bize Velîd b. Müslim, Evzâî'den rivayet etti. Demişki: Bana Yahya b. Ebî Kesir rivayet etti. Dediki: Bana Ebû Selemete'bnü Abdirrahmân rivayet etti. Dediki: Bana Ebû Hureyre rivayet etti. Dediki: Bir cuma günü Ömeru'bnü'I-Hattâb cemaata hutbe okurken Osman b. Affân mescide giriverdi. Ömer ona ta'rîzde bulunarak:

 

  Bâzı kimselere ne oluyor ki ezan okundukdan sonraya gecikiyorlar? dedi. Bunun üzerine Osman:

 

  Yâ Emîre'l-Mü'minîn ezanı işittikden sonra abdest almakdan fazla bir şey yapamadım; sonra buraya geldim! dedi. Ömer :

 

  Abdest de öyle! Siz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Biriniz Cumâ'ya gelecek mi, yıkansın!» buyururken   işitmedinizmi? dedi.

 

 

İzah:

İbni Ömer hadîsini Buhari «Kitâbu'I-Cumua» da; Tirmizî dahî «Kitâbü's-Salât» da tahrîc etmişlerdir.

 

Birinci hadîsde, mescide giren zâtın ismi tasrîh edilmemişse de, sonraki rivâyetde onun Hz Osman b Affân olduğu bildirilmişdir.

 

Buhari'nin rivayetinde gelen zâtın ilk muhacirlerden olduğu kaydedilmektedir. Şa'bî'nin beyânına göre ilk muhacirlerden murâd: Bey'at-ı Ridvân'da bulunan zevâtdır.

 

Bâzılarına göre bunlar: Her iki kıbleye (yâni hem Kudüse hem de Kâbe'ye) doğru namaz kılanlardır.

 

Zemaşeri, «Tefsir» inde ilk muhacirlerden murâd Bedir gazileri olduğunu söylemişdir.

 

Ömer r.a.'in: «Bu saat, hangi saatdır?» diye sorması, sitem ve tevbîh içindir. Bu sözle: «Sen ne için bu saate kadar geciktin?» demek istemişdir. Maksadı: mescide erken gidilmesine tenbîhdir. Çünkü mescide gidilmesi tavsiye buyurulan saatler geçtikden sonra melekler defterlerini dürer; bir daha gelenleri yazmaz olurlar. Bu cihet, hadîs-i şerifle sâbitdir.

 

Hz. Osman (Radiyallahû anh) Ömer (Radiyallahû anh)'ın ne demek istediğini derhâl anlamış ve geciktiği için özür düemişdir. Bir rivâyetde: pazara gittiği için geç kaldığını tasrîh etmişdir.

 

«Abdest de öyle!.,» cümlesinden murâd; «Abdestle kanâ'at etmen de senin için ayrı bir fazilet kaybıdır.» demekdir. Çünkü Hz. Ömer'in: «Bu saat, hangi saatdır?» diyerek yaptığı ta'rîz ve inkârın mânâsı: «Sana vakti geciktirmek suretiyle kaybettiğin faziletin zararı yetmiyor mu ki, buna bir de yıkanmamak ve sâde abdestle kanâat etmek suçunu ilâve ettin?» demekdir.

 

Görülüyor ki Hz. Ömer iki kelimelik bir cümle ile iki satırlık mânâ ifâde etmişdir.

 

«Bilirsin ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cuma günü yıkanmayı emrederdi.» sözü, cuma günü yıkanmanın farz olmadığına delâlet eder. Çünkü yıkanmak farz olsaydı Hz. Osman'ın mescide girmesine kat'iyyen müsâde etmez; yıkanmak için onu mutlakaa geri çevirirdi.